Hakkımızda

Hakkımızda için küçük slogan..

Anasayfa » Hakkımızda

Hakkımızda başlık

Asp üzerine yapılmış olan gelmiş geçmiş en gelişmiş firma scriptleri hafzullah'ın klavyesinden çıkan nagmelerle hayat buluyor. Sizde firmanıza maliyetsiz kaliteyi sunmak için hemen benimle iletişime geçin. 0534 411 30 51 veya hafzullah@windowslive.com adresleri ile size bir mail kadar uzağım.

Ustalık eserim olan Main4; Main1, Main2 ve Main3'ün tecrubelerini göz önünde bulundurarak ve aynı zamanda her ama her türlü firmanın ihtiyacını karşılayabilecek güç ve estetikte dizayn edildi. Ultra profesyonel ve bir o kadar da kullanıcı dostu Main4, asp'nin sınırlarını zorlayan bir scripttir.

Dikkat! Bu script 100% memnuniyet garantisi vermektedir.


Established fact that a reader will be distracted by the readable content of a page when looking at its layout. The point of using Lorem Ipsum is that. Established fact that a reader will be distracted by the readable content of a page when looking at its layout.



Established fact that a reader will be distracted by the readable content of a page when looking at its layout. The point of using Lorem Ipsum is that. Many desktop publishing packages and web page. There are many variations of passages Many desktop publishing packages and web page. There are many variations of passages. Has a more-or-less normal. Of letters, as opposed to using 'Content here, content here', making it look like readable English.

Many desktop publishing packages and web page. There are many variations of passages Many desktop publishing packages and web page. There are many variations of passages. Has a more-or-less normal. Of letters, as opposed to using 'Content here, content here', making it look like readable English.


Hizmetlerimiz

Hizmet deneme yazısı 6

Kötü karakterli bir genç varmış. Bir gün ki ne gün babası ona çivilerle dolu bir torba vermiş. "Arkadaşların ile tartışıp kavga ettiğin zaman bu tahta perdeye bir çivi çak" demiş. Genç, birinci (ilk) günde tahta perdeye 17 çivi çakmış. Sonraki haftalarda kendi kendine kontrol etmeye çalışmış ve her geçen gün daha az çivi çakmış. Nihayet bir gün gelmiş ki hiç çivi çakmamış. Babasına gidip söylemiş. Babası onu yeniden tahta perdenin önüne götürmüş. Gence "Bugünden başlayarak tartışmayıp kavga etmediğin her gün için tahta perdelerden bir çivi sök" demiş. Günler geçmiş. Bir gün gelmiş ki hiç çivi kalmamış. Babası ona "Aferin iyi davrandın ama bu tahta perdeye dikkatli bak. Artık çok delik var. Artık geçmişteki gibi güzel olmayacak." demiş. Arkadaşlarla tartışıp kavga edildiği zaman kötü kelimeler söylenilir. Her kötü kelime bir yara (delik) bırakır. Arkadaşına bin defa kendini affettirebilirsin ama bu delik kapanmayacak. Arkadaş ender bir mücevher gibidir. Seni güldürür, yüreklendirir, sen ihtiyaç duyduğunda yardımcı olur, seni dinler sana yüreğini açar." demiş...

Detaylar

Hizmet deneme yazısı 1

Merhaba sevgili okurlarim. 1 aylik aranin ardindan tekrar beraberiz. Bu siteyi geç acmamin iki sebebi var. Birincisi, yeni temami bitirmeyi bekledim. Umarim begenmissinizdir. Ufak tefek eksikleri var hala ama daha fazla bekleyemedim. Ikinci sebebim de; Yazdigim sitenin tum kodlarini kaybettim tekrardan yazdim. Bundan utaniyorum. Simdi bir yeni web sitesi degerlendirmesi yapalim. Devaminda yeni web sitemi tanitacagim. Bunu neredeyse 1.5 ay geç yapiyor olmamdan utansam bile hiçbir sey için geç degildir diyelim isimize devam edelim.. Bu web sitesi eski web sitemden cok cok ustun ozelliklere sahip oncelikle bunu belirtmekte fayda var. Eski web sitem harabesokak.com isimli domaine kuruluydu ve kisisel site gibi gorunmuyordu. Artik hafzullah.com isimli domaini aldigim icin bu sorunu kaldirmis olduk. Eski web sitemin istatislik sunumu yetersizdi artik bu sitem ile onu da yeterli hale getirdim. Son olarak temaya gelince, cok ugrastirdi beni haftalarimi verdim ve sonunda boyle bir is elde etmis oldum. Surekli hata verdi ve hatalar bos yere degil, bu sebeple css bilgimin biraz zayif ve ileri duzeylilik icin yetersiz oldugunu gormemi sagladi. Kullanimi cok net ve kolay. Umarim begenirsiniz. Ilk yazi icin yeterli sanirim. Bir sonraki yazima gorusmek uzere.

Detaylar

Hizmet deneme yazısı 4

Bugünkü hayal kirikligimin sonucu bu yazi. Basligi görünce akliniza gelecek ilk sey olan sirketlerin kriz durumlarinda yapmasi gerekenleri anlatmayacagim. Kisisel krizlerin çözümünden bahsedecegim. Bazilari tecrübe ile sabittir. Bazen hayat insanin üstüne üstüne gelir ya hani, yalan o iste. Kisinin kendi halt yemesidir bu durum. Her sey bizde biter çünkü. Cevresel faktörlerin alayi fis. Hiç kendimizi kandirmayalim. Yok efendim arkadasimla tartistim, yok efendim param bitti, vay efendim kafama saksi düstü, yok hoca bana takti da geçirmedi falan geçeceksin bunlari. Insan ne yaparsa kendine yapar, iyiligi de kendine yapar kötülügü de. Yahudi atasözüdür, ama dogrudur: “Her koyun kendi bacagindan asilir”. O yüzden kimseyi bahane etmeyeceksin. En önemli kisi sensin. Benim umrumda degilsin. Ben senin umrunda degilim. Bu tür kriz durumlarinda ese dosta dert yanarken derler ki, her seyi bir kenara birak, yapman gerekenlerin bir listesini çikar ve ufaktan yapmaya basla. yaptiklarinin üstünü çiz. Cizdikçe hosuna gidecek. Basta istemyeceksin, bir vakit sonra zevk almaya baslayacaksin ve sonra daha çogunu isteyeceksin hesabi. Ciddiyim çok mantikli. Yaparsan ise yarar, demedi deme. Bu tür durumlarda alternatif çözümler de vardir. Ilaç almayip bitki çayi içmeye benzer ve ise yarar. Maneviyata önem verdigini söyleyen ama aksatan biriysen o yönde çalismalar ise yarar. Sosyal sorumluluk mevzularinda yapacaklarin da seni rahatlatir. Bu ve benzer tüm seylerin özündeki husus sudur: yapman gereken bir seyi yapmis olmanin verdigi gazla digerlerini de yapmaya baslarsin. Vallahi bu da mantikli. Veya derler ki iki üç gün hiç bir sey yapma. Desarj ol. Farkli bir yere git, tatil yap falan. Bunlar da ise yarayabilir. Kulaga mantikli geliyor ve ise yarayani da gördüm. Baska kisilerden duyacaginiz baska formüller de olabilir. Bir sevgiliniz olursa her sey yoluna girebilir mesela. Gerçi genelde daha kötü olur ama denk gelirse veya denk getirirseniz iyi olur. Psikologlarin üzerine düsen bunlari demektir. Insanoglu psikologa niye gider? Cünkü para verip hizmet alma psikolojisi onlari iyi yapar ve psikologa gidenler genelde aslinda etrafindan duyduklarini duyar. Cem yilmazin esprisi guzel ama oradaki gibi degildir durum, kisi kendinin doktorudur. Iste bitirim size.. Tüm bunlar ise yaramiyorsa sayet, ki yaramadigi için yaziyorum, bunlari baskasina söylersiniz ki onlar yapsin, ise yaradigini duysun, belki gaza gelir yapar. O da ise yaramazsa bir gün basina bir is gelince anlar ancak. Biraz daginik yazdim, ironik bir yazi oldu sanirim.

Detaylar

Hizmet deneme yazısı 5

Bence, başarı için yaşamak demek; bir hedef belirleyip, o hedefe ulaşmak için çabalarken ömür denilen zaman dilimini tüketmektir. Içinde bulunduğumuz dünya düzeni bunun üzerine kuruludur. Birileri -bazen siz, bazen başkası, bazen düzen- sizin için bir hedef belirler ve siz çeşitli örüntüleri takip ederek o hedefe ulaşmaya çalışırsınız. Kariyer manyaklığı bunun en çok göz önünde bulunan örneği olmakla birlikte, farkında olmadığımız bir çok şeyde bu vardır. Eve ekmek getirmek için çalışmak, yüksek not almak için özel ders takviyesi almak, içecek su bulmak için kuyu kazmak, hindistana kolay yoldan gitmek için okyanusa açılmak, hayvan avlamak için taşı yontmayı akıl etmek, aklınıza gelenleri yazmak için bir blog oluşturmak, şerit değiştirmek için sinyal vermek, otobüse binmek için durakta beklemek, otobüsten inmek için düğmeye basmak, kanal değiştirmek için kumandaya uzanmak ve daha milyonlarca örnek verebilirim. Bunları gerçekleştirdiğinizde başarılı olursunuz. Gerçekleştiremeyince de başarısız. Başarılı olmak için yaşayanlar başarıyla birlikte takdir de beklerler. Yani diğer insanların görüşlerini önemserler. Bu tarz insanlarin cevresinde sorumsuz insanlar olmasi onlari yeterince zedeler’yipratir. Toplum içinde bireylerin ilişkisi de bundan gelir.

Detaylar

Hizmet deneme yazısı 3

Geçenlerde 7-8 yaslarinda bir çocuk gördüm, magazanin önünden geçerken “ben hayatimda bu kadar büyük televizyon görmedim” dedi. Ne kadar saçma degil mi? Daha hayatin basindayken “hayatimda görmedim” demesi. Bize daha çok seyler görecegimizi hatirlatiyor ama hayatin uzunlugu önceden verilen parametreler arasinda olmadigindan, hayatimizin kaçta kaçini yasadigimizi da bilmiyoruz. Biraz haddimi asmak gibi oluyor ama iste bu yuzden birkac gundur aklimdaki 19 yillik yasam kocunu sizlerle tanistirmak istiyorum. Burada yazilanlari yapip da basiniza bir is gelmesi durumunda hiç bir sorumluluk kabul etmiyorum. Ama yapip da güzel deneyimler kazanir, daha mutlu olursaniz bana bir kahve borçlusunuz demektir. Ne yapmak istediginizi bilin, emin olun ve yapin. Henüz bilmiyorsaniz deneme yanilma yöntemiyle bulun. Bir blog tutun. (nasil olacak demeyin, elimden geldigi kadar ben de yardimci olabilirim.) Insanlar sizi internette aratinca bulabilsin. Blogunuz sizinle tanismak isteyenlere hakkinizda fikir versin. Bu konuda da çok acayip tecrübelerim var, hayal bile edemeyeceginiz firsatlar, imkanlar dogabilir. Tabii bir de blogunuzdan size ulasilabilmesini saglayin. Yoksa bir manasi yok. Elestiriye açik olun, ama bunu herkese çaktirmayin. Sizi elestirmekten keyif aldiklari için her zaman samimi elestirmeyeceklerdir. Güvendiginiz kisilerden sizi elestirmesini isteyin. Ayrica kendisini elestirmenizden hoslanmayan kisilerin sizi elestirmesine izin vermeyin. Büyüklerinizin sizi anlamamasi normal, kafaya takmayin. Dünya daha ileriye gidiyorsa, geçmisten daha gelismis medeniyetlere sahipsek bu sayede basardik bunu ama dediklerini de yabana atmayin, ayni suda iki kere yikanmayin. Atalarimiz “dünya düz degil, yuvarlak” diyenleri yakti, ayni neslin torunuyuz ve biz de gelecek kusaklari anlamayacagiz. Baska mevzularda olmasa bile bu konuda empati kurmayi ögrenin. En sevdiginiz yemekten bir kere tika basa yiyin. Midenizde bosluk kalmayincaya kadar yiyin. En çok sevdiginize ulastiginizda, ona tamamiyle sahip oldugunuzda, o kadar da keyif vermedigini ögreneceksiniz. Iste bu noktada güzel olanin ona ulasmayi hayal etmek oldugunu göreceksiniz. Bu sizi çok daha tatminkar biri yapacak. Sabit bir berberiniz ya da kuaförünüz olsun. Buna sahip olmayan insanlar basarisizliktan baska hiçbir seyde istikrar saglayamazlar. Su anda bu size saçma gelecek ama biraz düsündükçe kabulleneceksiniz. Sahip oldugunuz elektronik aletlerin tüm fonksiyonlarini bilin. Isinize yaramasa bile var oldugunu bilin. Bir gün ihtiyaciniz olabilir. Ya da kullanacaginiz seviyede elektronik esyalar alin. Kimseyi, onun kendini düsündügünden daha çok düsünmeyin. En aci tecrübelerimi bu konuda yasadim ve biliyorum ki buna meyilli olan kisilere bu uyarim fayda etmeyecek. Olsun, ben yine de söylemis olayim. Komsularinizi bilin, mahallenizdeki küçük esnafla tanisin. Her gördügünüzde selam verin, hal hatir sorun. Universitenin/lisenin en popüler çocugu/kizi da olsaniz bunu yapamayan kisi toplum nezdinde sosyal degildir, olamaz. Fikirlerinize inanmayan insanlara aldiris etmeyin. En onemlisi oneri ve uyarilarini kimseye söylemeden, yalnizken, tenha bir yerde, içinizden düsünün. Böylece fiyakaniz bozulmaz ve hatalarinizi kendi yüzünüze vurdugunuzda acimaz. Eger onlar yaniliyorsa, siz bir sinavdan daha geçmis olursunuz ve yine bir sey kaybetmezsiniz. Kimseyi herkesin icerisinde, yatarak veya ayak ayak ustune atip elestirmeyin. Bu hem ters bir tepki almaniza neden olacak ve elestirme sebebinizi sonuca goturmeyecektir. Sadece sizi ve karsidaki kisiyi toplum icerisinde kucuk dusurur. Aklimda biraz daha var ama simdilik bu kadari yeter gibi. Tekrar ediyorum ki bunlardan dogacak olumsuz sonuçlardan sorumlu olmadigimi kabul ediyorsunuz ve olumlu sonuçlarda bana kahve ismarliyorsunuz

Detaylar

Hizmet deneme yazısı 2

Yarim saat sonra ölecek olsam son olarak ne söylemek isterdim? Bu düsünceyle su an basladim yazmaya. Yazinin sonunda ne karar verecegimi bilmiyorum. Sadece yazarak düsünüyorum. Basligi da en son koyarim. Bugün bos zamanim biraz çoktu her insanin zaman zaman düsünebilecegi gibi ben de ölümü düsündüm bu arada. Sessiz sedasiz gitmek istemedim. Bir kapanis konusmasi yapmak istedim. Size bir sey söylemeden önce kendime sordugum ilk soru su oldu: “Simdi hayata veda edecek olsan, pisman olur muydun? Bir seyler eksik kaldi diye düsünür müydün?” Düsünüyorum da neleri yapmak istedim, neleri yapabildim diye. Okulum yeni bitti, tercih yaptik açiklanmadi ama artik çok da umurumda degil. Gruptan çikanlarin belli oldugu turnuva misali, formalite icabi, diploma için devam ediyorum gibi birsey. Ruhlar aleminde de yasamadigimiz için ambalajin da bir önemi var hala maalesef. O olmasa da bunca emek var. Bu noktadan sonra birakilmaz. Hem askerligiydi, kiz istemesiydi falan, lazim iste bir sekilde ya bitecek bu is ya da bitecek. Ailem için çok mükemmel bir evlat olmasam da, çok da hayirsiz biri degilim. Herkesin kusuru vardir, anne-baba ve evlat iliskisi çok baska bir sey. Onlari çok da önemli seyler için üzmedim simdiye kadar. Yüzlerini kizartacak bir vukuatim olmadi. Vaktiyle çok da gururlandirdim sanirim. Elbette haklari ödenmez. Çok dostum oldu, çok dost kaybettim. Çok dost sahibi olmanin da, çok kaybedip çok edinmenin de yanlis oldugunu düsünsem de, seçici olsam da, çok sirkülasyon yasadim bu mevzuda. Neyse ki ömrümdeki ilk dostlarim hala yanimda. Hepsi benden uzakta olacaklar artik ama biliyorum ki hep yanimdalar. Bir de nefes alip verdigim süre zarfinda yanimda olacaklarindan hiç süphe duymadigim üç dostum var ki, Allah herkese nasip etsin öylesini. Onlar olmasa bugüne kadar bu derece bir hayattan bu kadar az hata ile çikamazdim. Onlarin destegi olmasa bu yaziyi da yazamazdim sanirim. En kötü anlarimda da en güzel anlarimda da hemen yanibasimda oldular. Elbette baska dostlarim da oldu ama digerlerini bu denli koruyamadim. Herkesin her zaman suyuna gidemedim. Çok suyuna gittiklerimi de kaybettigimi biliyorum. Beni çok sevdigini bildigim ama istemeden de olsa çok vefasizlik ettiklerim de oldu. Ne kaldi peki geriye? Daha ne olmali ki hayatimda? Hepsi bunlar degil mi iste ortalama benim yaslarimdaki bir vatandasin yasamasi gerekenler? Ha bir de hayallerim var. Daha gerçeklesmeyenler. Insanoglu doyumsuzdur. Ben doyacak kadarini yasadigimi zannediyorum. Evet bir bosluk hissediyorum su anda. Sanki bir oyundaki tüm görevleri yerine getirmisim de, oyunu bitirecek son kapiyi bulamiyormus gibi hissediyorum. Bazen diyorum ki istesem her seyi basarabilirim. Bazen de öyle tembellesiyorum ki düsünmeye üseniyorum. Ortasini zar zor buluyorum. Ama buldukça da yasiyorum. Hala ölmedigime göre, bu oyunu son nefesime kadar oynayacagim böyle. Belki yeni bölümler açilir, daha zevkli olur. Belki bonus bölüm falan çikar da puan toplarim. Belki kurtaracak bir prenses vardir da haberim yoktur. Zaten yaziyi yazmam da yarim saatten fazla sürdü. Hala ölmedigime göre, daha almam gereken nefesler var demek ki... Bir dahaki yazima ölmezssem ayni yerde bulusmak üzere. Tesekkür ettim okuyup, zaman ayirdiginiz için.

Detaylar

Registration

Register in to your account

Register

Uzmanlarımız sizi arasın

Hemen isim ve telefonunuzu yazın, biz sizi arayalım

Web hosting by Somee.com